Adana’da Görülmeye Değer En Popüler 10 Yer
Ülkemizin en kalabalık illerinden biri olan Adana’nın tarihi güzelliklerinden, kültüründen ve Adana’da görülmeye değer yerlerden bahsettik.
Adana’da görülmeye değer yerler bir hayli fazla. Bunda şehrin tarihinin çok eskiye dayanması ve bazı medeniyetlere ev sahipliği yapmasının payı vardır diyebiliriz. Çukurova bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Adana tarihiyle, kültürüyle, doğal güzellikleri ve efsaneleriyle çok meşhur olan ilimizdir. Seyhan Nehri’nin yanında, Toros Dağları’nın eteğinde ve coğrafi konum olarak da Mersin, Osmaniye Hatay gibi illere yakın olan Adana mutfağı ile de oldukça dikkat çekiyor. Yaz sıcaklarının en fazla hissedildiği illerimizden biri olması dolayısıyla yazın gezmenizi pek önermiyoruz. Adana geziniz için 3 ya da 4 gününüzü ayırabilirsiniz.
Adana’da Ne Yenir?
Gezi rotasına geçmeden önce Adana’da yenilebilecek lezzetlerden bahsetmemizde fayda var. Türkiye’nin pek çok yerine adını duyuran lezzetlerinin hasını Adana’da yemelisiniz. Özel baharatlar ve yöntemlerle pişirilen bu yemeklerin tadının damağınızda kalacağına eminiz. Adana yöresel yemeklerinin başında elbette kebap gelmekte. Şırdan, kırkkat, mumbar, karın dolması, işkembe dolması gibi sakatat severlere özel yemeklerin cenneti diyebiliriz. Bunların dışında analıkızlı, içli köfte, Fellah köftesi, lahmacun, sıkma, sarımsaklı fıstık köfte, ekşili topalak, yüksük çorbası gibi pek çok lezzetli yemek de bulunmakta. Karakuş, kedibatmaz, bici bici gibi yöreye özgü tatlıları da tadabilirsiniz. Adana’nın çok geniş çaplı meze çeşitleri de bulunmaktadır.
Adana’da Nereleri Gezebilirim?
Adana oldukça zengin bir mirasa sahip ilimizdir. Bu nedenle Adana’da görülmeye değer yerler oldukça fazladır. Varda Köprüsü, Anavarza Kalesi ve Antik Kenti, Misis Köprüsü ve Misis Antik Kenti, Adana Taş Köprü, Yılankale, Karataş Magarsus Antik Kenti, Adana Etnografya Müzesi, Adana Arkeoloji Müzesi, Ayas Antik Kenti, Ulu Cami Adana’da görülecek en popüler yerler arasındadır. Bunların dışında Atatürk Evi Müzesi, Yağ Cami, büyük Saat Kulesi, Yeşil Cami, Bebekli Kilise, Ramazanoğlu Konağı, Alara Plajı gibi diğer güzelliklerini de görebilirsiniz.
Varda Köprüsü
Alman Köprüsü ya da halk deyimiyle Koca Köprü olarak da anılan bu köprü, 1912 yılında Sultan 2.Abdülhamit zamanında Bağdat demiryolu projesi için inşa edilmiştir. İnşası Almanlar tarafından yapıldığı için köprünün bir diğer adı Alman Köprüsü’dür. Derin bir vadide yer alan köprüsünün yüksekliği 99 metre olup uzunluğu 172 metredir ve dört ayak üzerinde durur. 107 yıldır ayakta duran ve yapımı 5 yıl süren bir köprüdür. En ilginç özelliği ise düz bir şekilde değil de yer yer virajlı olmasıdır.
Anavarza Kalesi ve Antik Kenti
Tarihte ‘yenilmez şehir’ adıyla anılan Anavarza Antik Kenti dünyanın en büyük antik kentleri arasında yer alır. Roma’dan Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için pek çok kültür izini de taşır. Sur duvarlarının içinde yer alan hamamı, kilisesi, kaya mezarları, stadyumu ve kalesiyle oldukça geniş bir antik kenttir. Bu kentte bulunan 2700 metre uzunluğundaki çift şeritli antik yol, dünyanın ilk ve en büyük ana caddesi olarak yer alır.
Misis Köprüsü ve Misis Antik Kenti
Misis Antik Kenti’nin geçmişi üzerinde bulunan neolitik çağa ait höyük ile başlar. Kenti Turuva kahramanlarından Mopsus’un kurmuş olduğu tahmin ediliyor. Bu kent pek çok medeniyet için merkez haline gelmiştir. Şu an ayakta kalabilen eserler ise mozaikler, 9 gözlü taş köprü, sur ve şehir kalıntılarıdır. Kente Osmanlı döneminde bir adet kervansaray ve mescit eklenmiştir.
Adana’nın Simgesi: Taş Köprü
Seyhan Nehri üzerinde bulunan köprüyü MS 4. yüzyılda Hadrianus’un yaptırdığı tahmin ediliyor. Harun Reşit tarafından yapılan bazı eklerle Adana Kalesi ile birleştirilmiştir. Daha sonra çeşitli hükümdarlar tarafından da tadilat yaptırılmıştır. Dünyanın hâlâ kullanılan en eski köprülerinden biridir. 21 ayağından 14’ü kalmıştır ve 320 metre uzunluğundadır.
Yılankale
Bizanslılar tarafından yapıldığı düşünülen kale ilginç bir efsaneyle de anılıyor. Halk anlatısına göre, vücudunun yarısı yılan yarısı ise insan olan mitolojik varlık Şahmeran’ın bu kalede yaşadığı ve bu sebeple kalenin bu adı aldığı düşünülüyor. Bir diğer görüşe göre ise kale kıvrılarak gittiği için yılana benzetilmiş ve bu adı almıştır. İç içe geçmiş üç tane kaleden oluşan bu yapı, oldukça yüksek bir noktada bulunuyor.
Karataş Magarsus Antik Kenti
Bu antik kentin Helenistik dönemde yapıldığı düşünülüyor. İçerisinde anfi tiyatro ve tapınaklar bulunan kente, daha sonra Osmanlı zamanında han ve menzil eklenmiştir. Antik kentin yakınında çeşitli balık ve kaplumbağa türlerinin bulunduğu Tuzla ve Karataş Dalyanı vardır.
Adana Etnografya Müzesi
1845 yılında Rum’lar tarafından bir kilise olarak inşa edilen bu müze, tarih içerisinde çeşitli sebepler ile kullanılmıştır. 1924 yılında Adana Eski Eserler Müzesi olarak kullanılmaya başlanmış fakat daha sonra 1937 yılında müzeye yeni bölümler eklenerek Adana Etnografya Müzesi adını almıştır. Bu müze Türkiye’de açılan ilk açık hava müzesi olması bakımından önemlidir.
Adana Arkeoloji Müzesi
İçerisinde; Hititlere ait Kapı Arslanı, heykeller, lahitler ve pek çok mimari eserle oldukça ilgi çekici tarihi eserler barındıran müze 1924 yılında açılmış. Türkiye’nin en eski on müzesinden biri olan bu müze Çukurova’nın ilk çağlarına ait pek çok iz barındırır.
Ayas Antik Kenti
İçerisinde Helenistik döneme ait kalıntılar barındıran antik kent MÖ 1. Yüzyılda önemli bir liman kenti olmuştur. Marko Polo İskelesi, hastane ve tapınak kalıntılarıyla gelen ziyaretçileri karşılamaktadır.
Adana Ulu Cami
Adana’ya kadar gitmişken, Adana’nın simgelerinden birisi olan Ulu Camii’yi görmeden olmaz. Oldukça eski olan bu camii’in inşasına 1513 yılında başlandığı ve 1541 yılında bitirilerek ibadete açıldığı bilinmektedir. Selçuklu, Memluk ve Osmanlı mimarisine ait pek çok özelliği taşıyan bu cami oldukça ihtişamlıdır.
Adana’da görülmeye değer yerler bu kadar ancak, Adana’ya yakın görülecek yer sayısı da bir hayli fazla. Vaktiniz olursa Mersin, Osmaniye ve Hatay gibi illerimizi de gezebilirsiniz.