Ankara Gezilecek Tarihi Yerler 2022 Rehberi
Ankara Gezilecek Tarihi Yerler 2022 Rehberi ile Türkiye‘nin başkenti Ankara, Anadolu Yarımadası’nın merkezi olarak görülen bu kadim şehir hakkında bilgiler paylaşacağız. Türkiye Cumhuriyeti tarihi için büyük bir önem taşıyan geçmişi ile bir çok olaya tanıklık eden kent, oldukça zengin bir tarihi geçmişe sahip.
Hititlerden Frigyalılara, Romalılardan Selçuklulara kadar pek çok uygarlığı ağırlamış olan kent, sayısız uygarlığın izlerini bugüne kadar koruyarak taşımayı başarmış durumda.
Tarih ve kültür turizmi denildiğinde ülkemizde ilk sıralarda yer alan Ankara bünyesinde barındırdığı birçok eser, geçmişten günümüze kadar varlığını oldukça iyi koruduğu için gezginlerin sıkça ziyaret ettiği yerlerden biri.
Ankara Gezilecek Tarihi Yerler 2022 Rehberi
Anıtkabir
Çankaya ilçesine bağlı olan Mebusevleri Mahallesi’ sınırları içerisinde yer almaktadır. Ankara il merkezinin 3 kilometre batısındadır. Şehrin birçok noktasından da görülebilen Rasattepe (Gözlem Tepesi) üzerindedir.
İlk Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarı buradadır. İnşasına 9 Ekim 1944 tarihinde başlanmış ve 1 Eylül 1953 tarihinde tamamlanarak ziyarete açılmıştır.
Toplam 750.000 metrekare üzerine kuruludur. 120.000 metrekarelik alan anı bloğuna, 630.000 metrekaresi ise 50.000 dekoratif ağaç ve 104 farklı türde çalıya sahip Barış Parkı’na ayrılmıştır.
Anıtkabir içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’ni, Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan çok fazla eser de ayrıca sergilenmektedir.
Ankara Kalesi
Ankara’nın geçmişten günümüze kültürel birikimine katkıda bulunan ve görülmeye değer bir diğer önemli yapı Ankara kalesi.
Tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar giden kale iki kapı ve 42 kuleden oluşmaktadır. Bir dönem Ankara’nın iki önemli akarsuyu olan Hatip ve İncesu derelerinin birleştiği noktaya hakim bir tepede konumlanmış olan Ankara Kalesi, iç ve dış kale olmak üzere iki ayrı bölümden oluşmaktadır.
Estergon Kalesi
Estergon Kalesi, 29 Mayıs 2005 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açmıştır. Adı Tuna Nehri kıyısındaki tarihi kaleden gelmektedir ve Estergon Kültür Merkezi olarak da bilinen bu mimari eserin özelliği ise tamamen Türk tarihine ayna tutuyor olmasıdır. Kale, Alanya Kalesi’ndeki Kızıl Kule örnek alınarak sekizgen bir yapı üzerine inşa edilmiştir.
Hamamönü
Ankara’nın ilk yerleşim yeri olarak bilinen Hamamönü tarihe ışık tutan eşsiz bir yer. Yakın bir zamanda yapılan restorasyon çalışmalarıyla açık hava müzesi olarak kullanılan Hamamönü, Tarihi Ankara evlerinde açılan sanat atölyeleri, müzeler, kafe ve restoranlarıyla şehrin en nostaljik bölgelerinden biri. Mehmet Akif Ersoy’un ikamet ettiği ve İstiklal Marşı’nı yazdığı müze ev de Hamamönü’nde bulunmaktadır.
Kalecik Kalesi
Ankara’nın Kalecik ilçesine hakim bir tepe üzerinde Kalecik Kalesi yer almaktadır. Romalılardan kalma bir eser olan kale, önce Selçukluların sonra da Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir.
Kalenin Bursa tekfuru tarafından kızına çeyiz olarak yaptırıldığı farklı kaynaklarca da söylenmektedir. Tarihte burayı fetheden önemli isim Yıldırım Beyazıt olarak gösterebiliriz. Kalenin duvarları büyük oranda yıkılmış olsa da kalenin temelleri hala sağlam ve gözle seçilebilmektedir.
Yapılan çalışmalar sonucunda bir burç ve kule kalıntıları da gün yüzüne çıkarılmıştır. Osmanlı tarihinde oldukça önemli yere sahip olan kaleyi yolunuz düşünce kesinlikle ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Altındağ’a bağlı Atpazarı çevresinde bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, il merkezine 2 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Osmanlı Dönemi’nde aktif olarak kullanılmış olan Mahmut Paşa Çarşısı Depo Binası ve Kurşunlu Han binalarının 1921 yılında restore edilerek müze haline dönüştürülmüş ve ziyarete açılmıştır.
Atatürk’ün bir arkeoloji müzesi kurma isteği üzerine inşa edilmiş olan daha sonra, Paleolitik Çağ’dan başlayarak günümüze kadar Anadolu’da çıkan birçok eserin sergilendiği nadide yerler arasına giriştir. Oldukça fazla medeniyetten kalma eseri bünyesinde barındırmaktadır. 1997 yılında Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü almaya da hak kazanmıştır.
August Tapınağı
4000 yıllık bir geçmişe sahip olan tapınak 1555 yılında Avusturya arşidükü tarafından keşfedilmiştir. Günümüze ulaşabilen August Tapınağı daha önce Kibele ve ay tanrısı Men için yapılmış bir tapınağa ev sahipliği yapmıştı.
Ankara’daki tarihi eserler içinde bulunan tapınağın keşfiyle Romalılar kendi kültürünü buraya aktarmak için buraya yerleşmeye başladıkları tarihi metinlerde de geçmektedir. Mermer ve ion karışımı bir mimari yapıyla oluşturulmuş olan bu tapınağın iç kısmı 3 bölümden oluşmaktadır. Ankara gezilecek yerler arasında olan tapınak ilerleyen zamanlarda hıristiyanlar tarafından kilise olarak da kullanılmıştır.
Gavur Kalesi
Haymana yakınında ziyaret edebileceğiniz , Hitit devrinden kalma yerde geçmişten bu güne kalma izlere tanıklık edebilirsiniz. M.Ö. 1450’ye kadar uzanan geçmişi ile hala dimdik ayakta, üzerinde Hitit kıyafetlerini belirten kabartmalar yer almaktadır.
Hacı Bayram Camii ve Türbesi
1427 yılında büyük alim Hacı Bayram-ı Veli tarafından Hemedanlı Ebu Bekr Mehmed’e yaptırılmış ve 16. asırda Mimar Sinan tarafından tamir edilerek, zarif bir de minare eklenerek son haliyle günümüze kadar gelmiştir.
Caminin yanında bulunan Hacı Bayram-ı Veli ve yakınlarının bulunduğu türbe, 1947’de yapılmıştır. Caminin mihrabı açık mavi ve siyah çinilerle süslenmiştir. Ceviz oymalı minberi beş köşeli yıldız motifleriyle işlidir.
Roma Hamamı
Roma hamamı Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Çankırı Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Geçmişi 3. yüzyıla kadar dayanan hamam Septimius Severus’un oğlu Roma İmparatoru Caracalla tarafından Sağlık Tanrısı Asklepios adına yapılmıştır.
Kurtuluş Savaşı Müzesi – Eski Meclis Binası
Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak da bilinen Eski Meclis Binası Ulus’ta yer almaktadır. İnşasında doğal Ankara taşı kullanılan yapı, 23 Nisan 1920’de büyük coşkuyla açılmıştır. 23 Nisan 1961 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi ismiyle müzeye dönüştürülen bina Atatürk’ün doğumunun 100.yılı olan 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın restorasyon çalışmalarıyla Kurtuluş Savaşı Müzesi ile yeniden hizmete açılmıştır.
Müze içerisinde, Atatürk ve bazı dönem milletvekillerine ait kişisel eşyalar, etnografik değeri olan malzemeler, istiklal madalyaları, savaş araç ve gereçleri, telefon ve mors yazıcı gibi iletişim araçları ile yağlı boya tablolar görmek mümkün.
Etnografya Müzesi
Altındağ’ın Hacettepe Mahallesinde bulunan önemli tarihi yapı Etnografya Müzesi’dir. Birçok kişi ismini 1938’den 1953 yılına kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşının burada kalmasından dolayı duymuştur.
1924 yılında ilk defa Türk kültürünü tanıtmak amacıyla planlanarak, 6 yıl sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine halka açılmıştır.
Kocatepe Camii
Ankara’nın en büyük camileri arasında yer alan Kocatepe Camii, Çankaya’nın Kültür Mahallesi içerisinde yer almaktadır. İl merkezine 3 kilometre uzaklıkta bulanan caminin inşaatına 1967’de başlanmış olup, 1987’de ibadete açılmıştır.
4500 metrekarelik bir alanı kapsayan caminin alt kısmında konferans salonu, kütüphane, otopark, ticarethane ve idari birimler olurken, üst kısmı ibadete yer verilmiştir. Caminin 88 metre uzunluğunda 4 adet minaresi bulunmaktadır. Mimarisi genel olarak Mimar Sinan’ın eserleri baz alınarak yapılmıştır. Aynı zamanda 24 bin kişinin ibadet edebileceği büyük bir camidir.
Jülien Sütunu
‘Belkıs Minaresi’ olarak da halk arasında bilinen Jülien Sütunu, Ankara’nın Ulus semtinde bulunuyor. Perslere savaş açan Roma İmparatoru Julian’ın Ankara’yı ziyareti onuruna dikilmiş olan sütunun tarihi 362 yılına kadar uzanmaktadır.
İlk olarak Taşhan ile İş Bankası binası arasına yerleştirilen sütun, zemin bozukluğundan kaynaklanan nedenlerle 1934’te Ankara Valiliği’nin önündeki Hükümet Meydanı’na taşınmıştır. Üst üste konulmuş beyaz taşlardan oluşan sütun 24 saat, ücretsiz bir şekilde ziyarete açıktır.
Gordion
Ankara’da görülmesi gereken özel yerlerinden bir de Gordion Antik Kenti; Ankara’dan yaklaşık 90 km uzaklıkta yer alan Yassıhöyük Köyü sınırları içerisinde bulunuyor. Tarihi MÖ 3 bin yılına dayanan ve Frigya Krallığının başkenti olan kent, adını Gordios adlı Frig kurucusundan almıştır.
Döneminde, Kral Yolu üzerinde önemli bir pazar şehri ve konaklama yeri olarak kayıtlara geçen kentin günümüze kadar gelebilen kısmında Frigler’in yaşadığı höyüğün kalıntıları da görülebilmektedir. 1963’te kurulan Gordion Müzesi’nde, Eski Tunç, Hitit, ithal Yunan seramikleri, Helenistik ve Roma dönemi eserleri koleksiyonları yer almaktadır.
Bonus: Atakule
Ankara’nın en işlek en merkezi yerinde, Cinnah Caddesi ile Çankaya Caddesi’nin kesiştiği bir konumda yer almaktadır. Gözlem kulesi olarak hizmet veren Atakule, 125 metre yüksekliğindedir. Çankaya’nın kendisi de tepe üzerinde yer aldığı için, şehrin birçok noktasından Atakule’yi görmek de mümkündür.
Kulenin tasarımı mimar Ragıp Buluç yapmış ve 1987 yılında, Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. Kulenin üstü, günümüzde, restoran olarak hizmet veriyor. Ayrıca bu restoran, bir saat içerisinde 360 derece de dönebilmektedir.
Atakule’ye Kızılay Meydanı’ndan hem otobüs ve dolmuş ile hem de yürüyerek ulaşabilirsiniz. Çoğu otobüs ve dolmuşun güzergahı üzerinde yer de yer almaktadır.
Daha fazla tatil rotası ve fazlasını keşfetmek isterseniz buraya tıklamanız yeterli.