Dünyanın en görkemli 7 kütüphanesi
Kitapları seviyoruz, kütüphaneleri de öyle! İster üniversite kütüphanesi olsun ister halk kütüphanesi, hiç fark etmez. Kitaplara ev sahipliği yapan bu cömert binalar, insanları da konuk ediyor ve onlara huzurla dolu bir ortam sağlıyor. Bir de bazı kütüphaneler var ki görenleri kendine hayran bırakıyor. Tarihin eski çağlarından kalmış azametli binalar ya da alabildiğine şık ve modern yapılar… Afrika’dan Amerika’ya, Asya’dan Avrupa’ya dünyanın dört bir yanında muhteşem kütüphaneler var. Hem mimarisi hem de koleksiyonuyla etkileyici kütüphaneleri sizin için sıraladık. Emin olabilirsiniz ki bu kütüphanelere giriş yapmak sizi bambaşka bir boyuta taşıyacak. Büyüleyici kütüphaneler kitaplara duyduğunuz sevgiyi katbekat artıracak!
Admont Abbey Kütüphanesi, Styria, Avusturya
Dünyanın en eski ve en güzel kütüphanelerinden biri Avusturya’da yer alan Admont Abbey. 1776 yılında Styria eyaletindeki Admont kasabasına yapılmış olan bu kütüphaneyi mutlaka görmelisiniz. Beyazın üzerinde ışıldayan altın sarısı atmosferde kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissedeceksiniz. Daha bitmedi! Barok dönemin iki önemli sanatçısı tarafından yapılan muhteşem eserleri görmeye hazırlanın. Bartolomeo Altomonte’nin rengarenk freskleri altında dolaşmak, Joseph Stammel’in “Son Dört Şey” isimli heykellerine yakından bakmak heyecan verici. Burası dünyanın en geniş manastır kütüphanesi ve içinde yaklaşık 70 bin kitabı barındırıyor. Admont Abbey hem mimarisi hem de kitaplarıyla sizi büyüleyici bir dünyaya davet ediyor.
George Peabody Kütüphanesi, Baltimore, ABD
Adını, fonunu sağlayan hayırsever George Peabody’den alan kütüphane nezaketleri ve konukseverliklerinden ötürü Baltimore halkına hediye edilmiş. 1787 yılında hizmete açılan kütüphane 19. yüzyıl mimarisinin özelliklerini taşıyor. Bu görkemli bina “Kitapların Katedrali” olarak anılıyor. Ziyaretçileri mermer zemin üzerinde yükselen beş kat şık balkon karşılıyor. Dökme demirden korkuluklarla çevrili bu balkonların duvarları baştan sona değerli kitaplarla donatılmış. Kütüphanenin çatısı gün ışığını içeri alacak şekilde pencerelerle tasarlanmış. George Peabody Kütüphanesi, Johns Hopkins Üniversitesi’nin bir parçası olarak ücretsiz hizmet veriyor.
Bodleian Kütüphanesi, Oxford, Birleşik Krallık
Kütüphanelerin kenti Oxford birçok etkileyici isme ev sahipliği yapsa da Bodleian Kütüphanesi’nin şehrin kalbinde ayrı bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa’nın en eski kütüphanelerinden biri olan Bodleian adeta antik bir katedrali andırıyor. İngiliz gotik mimarisinin başyapıtları arasında gösterilen kütüphane 14. yüzyıldan bu yana hizmet veriyor. 13 milyondan fazla basılı materyali barındıran kütüphanede nadir kitaplardan haritalara, el yazmalarından klasik papirüslere kadar birçok türde eser var. Zengin koleksiyonun en çok dikkat çeken eserleri arasında Gutenberg İncili ve William Shakespeare’in Birinci Folyo’su üst sıralarda. Bodleian, Oxford Üniversitesi’nin ana araştırma kütüphanesi olma görevini gururla üstleniyor.
Stuttgart Kütüphanesi, Stuttgart, Almanya
Küp şeklindeki görünüşüyle tüm dikkatleri üzerine çeken 9 katlı bir kütüphane… Tasarımının Antik Roma’da bulunan Pantheon’dan ilham aldığı söyleniyor. 2011 yılında Berlin’in Stuttgart şehrinde açılan kütüphanenin her yanı beyaza boyanmış. Bu bembeyaz atmosferdeki tek renkli şey kitaplar. Bu durum son derece modern ve şık bir görüntüyü ortaya çıkarıyor. Stuttgart Kütüphanesi’nin cam tavanı bu ferah ortamı en iyi şekilde tamamlıyor. Bu avangart bina, içeriden ters bir piramidi andırıyor.
Kanazawa Umimirai Kütüphanesi, Kanazawa, Japonya
2011 yılında Kanazawa şehrine açılan kütüphane dışarıdaki ferahlığı içeri taşıyacak şekilde tasarlanmış. Kanazawa Umimirai Kütüphanesi’nin beyaza boyalı duvarlarında ışığı geçiren camlarla kaplanmış 6 bin delik var. Delikli duvarlar ortamı doğal bir şekilde aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda olası bir depremde sismik izolasyon sağlayarak binanın zarar görmesini de engelliyor. 3 kattan oluşan ve 228 bin kitabı barındıran kütüphane ziyaretçilerinin okuma keyfini maksimuma çıkarmayı amaçlıyor.
Bibliotheca Alexandrina, İskenderiye, Mısır
Evvel zaman içinde dünyanın en büyük kütüphanesiydi. Akdeniz’in kıyısındaki İskenderiye’nin meşhur antik kütüphanesinin içinde neler yoktu ki… Homeros, Plato, Sokrates ve daha nicelerinin kaleminden efsanevi eserleri barındırıyordu. Ta ki M.Ö. 48 yılına, Julius Cesar’ın öfkesiyle yakılana kadar. Asırlar sonra Mısır, bu kütüphaneyi yeniden dünyaya kazandırmak istedi. 2002 yılında yapılan kütüphane eskisine pek benzemese de şahane bir mimariyle hayata döndü. Silindir mimarisiyle gözleri üzerine çeken 11 katlı kütüphane Yeni İskenderiye Kütüphanesi olarak da biliniyor.
José Vasconcelos Kütüphanesi, Mexico City, Meksika
Mexico City şehrindeki José Vasconcelos Kütüphanesi kısaca “Mega Kütüphane” olarak da biliniyor. Görünmez duvarları ve kovanımsı rafları barındıran bu cam yapı bir botanik bahçesiyle dikkat çekiyor. Meksika’nın eski Devlet Başkanı Vicente Fox tarafından yaptırılan kütüphane 21. yüzyılın en gelişmiş yapılarından biri olarak biliniyor. Kütüphane adını Meksika tarihinin önemli yazarlarından biri olan ülkenin hem filozofu hem de politikacısı olmuş José Vasconcelos’tan almış. Bu ikonik karakter, okumayı yaygınlaştırmasıyla ülke çapında nam salmış